I. Genel Olarak
Enerji alanında ülkelerin ihtiyaçlarını kendi kaynaklarından karşılayabilmesi stratejik bir husus olup, günümüzde bağımsızlıkla neredeyse eşdeğer görülmektedir.1 Bir ülkenin sürdürülebilir kalkınma ve büyümesi için o ülke enerji tedarikinin; kesintisiz, arzu edilen kalitede, makul fiyatla, temiz ve güvenli bir şekilde temin edilmesi gerekmektedir. Bu yolla elde edilen enerjinin de sürdürülebilir olması için üç temel kaynak mevcuttur. Bunlar; nükleer, yenilenebilir ve fosil yakıtlar yoluyla elde edilen enerji kaynaklarıdır.
Enerji ihtiyacının karşılanması başlıca toplum, teknoloji, ekonomi ve çevre gibi faktörlerin dikkate alınarak gerçekleştirilmesi gereken bir yol haritasıdır. Uzun vadede enerji planlaması ise bir milletin arz ve talebini etkileyecek yapısal değişiklikleri nasıl yapacağına yönelik stratejik bir yaklaşım olup aynı zamanda sürdürülebilir gelişmenin de garantisidir.
Gelişmekte olan ülkeler arasında olan Türkiye’nin 2016 yılı ve sonrasında artarak devam eden nüfusunun enerji ihtiyacını büyük ölçüde kendi imkânlarıyla karşılayabilmesi sürdürülebilir kalkınma açısından gerekli görülerek, son yıllarda artan enerji arzını karşılamaya yönelik önemli adımlar atılmıştır. 9 Temmuz 2018 tarihinde 702 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Nükleer Düzenleme Kurumu’nun kurularak düzenleyici kontrol yetkisinin kuruma verilmesi ve 7381 sayılı Nükleer Düzenleme Kanunu’nun (“Kanun”) çıkarılması en önemli adımlardandır.
Nükleer Düzenleme Kanunu 8 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun ile enerji piyasalarındaki düzenleyici ve denetleyici yaklaşım, nükleer enerji piyasasına da yansıtılmıştır. Çalışmamızda öncelikle nükleer enerjinin tanımı yapılacak, ülkemizdeki tarihsel gelişimi ve gelinen süreçte elektrik piyasasındaki önemi ele alınacak akabinde ise Nükleer Düzenleme Kanunu’na ilişkin değerlendirmelerde bulunulacaktır.
II. Nükleer Enerji Nedir?
Nükleer enerji, genellikle uranyum, plütonyum veya toryum gibi radyoaktif elementlerin atom çekirdekleri düzeyindeki parçalanma reaksiyonlarından meydana gelen bir enerji türüdür. Bu elementlerin parçalanması ile açığa çıkan enerji ile su buharı elde edilmekte, oluşan su buharının türbinleri harekete geçirmesi sonucu ortaya çıkan mekanik enerji jeneratörlere iletilerek elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Jeneratörler doğrudan şebekeye bağlanabileceği gibi elde edilen enerji depolanabilmektedir.
Nükleer enerji üretiminde nükleer fisyon (fission) ve nükleer füzyon olmak üzere iki aşama vardır. Nükleer fisyon atomun ikiye bölünmesi, nükleer füzyon ise iki hafif atomun birleşerek ağır bir atom oluşturmasıdır. Nükleer enerji üretiminde uranyum, plütonyum ve toryum kullanılmasının sebebi ise bu maddelerin fisyon ve füzyon tepkimelerine girebilmesi ve ortaya yüksek ısı enerjisi çıkarabilmesidir.
III. Kanunun Değerlendirilmesi
1) Kanunun Amaçları
Kanun; nükleer enerji ve nükleer maddelerle ilgili herhangi bir faaliyet yürütecek gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetlerini yürütmesi esnasında çalışanların, halkın ve gelecek nesillerin iyonlaştırıcı radyasyonun olası zararlı etkilerinden korunmasına yönelik uyulması gereken ilke ve esaslar başta olmak üzere; faaliyeti yürüten tarafların yükümlülüklerini, nükleer hadiselerden kaynaklanan zararlar ile ilgili hukuki sorumluluklarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu nükleer güvence gerekliliklerini içeren uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin uygulanması ile kamu sağlığı ve çevre güvenliğinin korunması için caydırıcı mekanizmaların tesis edilmesini amaçlamaktadır.
2) Düzenlemeler
Kanun yirmi dokuz madde, bir geçici maddeden oluşmakta olup önemli gördüğümüz düzenlemeler maddeler halinde değerlendirilecektir.
. Nükleer faaliyetlere ilişkin diğer kamu kurum ve kuruluşlarının konuya ilişkin yetkileri kısıtlanarak Nükleer Düzenleme Kurumu’na geniş yetkiler verilmiştir. Nükleer enerji ve radyasyona ilişkin faaliyetleri Kanun kapsamı dışındaki alanlarda düzenleyen ya da denetleyen diğer kamu kurum ve kuruluşlarının idari işlem ve eylemleri Kanun maddelerine aykırı şekilde tesis edilemeyecektir.
. Nükleer enerji ve nükleer maddelere ilişkin herhangi bir faaliyet yürütecek gerçek veya tüzel kişiler Kanun ve Kurum’un çıkardığı yönetmelikler kapsamında faaliyetlerini yürüteceklerdir. Nükleer hadiselerden kaynaklanan nükleer zararlar hakkında Kanun’da hüküm bulunmayan hallerde ise 29/7/1960 tarihli Nükleer Enerji Sahasında Hukuki Mesuliyete Dair Sözleşme ve bu Sözleşmeyi değiştiren, Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu protokoller (“Paris Sözleşmesi” hükümleri uygulanacaktır.
. Kanun kapsamındaki faaliyetlerde öncelikli olarak güvenlik ve emniyetin temin edilmesi esas olacak, nükleer enerji ve radyasyon faaliyetleri ile ilişkili kişi, tesis, cihaz ve maddeler emniyet ve nükleer güvence açısından düzenleyici kontrole tabi olacaktır. Düzenleyici ve denetleyici kontrol mekanizması ise Kurum olacak ve güvenlikle ilgili esaslar Kurum tarafından yönetmelikle belirlenecektir.
. Nükleer tesis, radyasyon tesisi, radyoaktif atık tesisi işletmek ve radyasyon uygulamalarını yürütmek için Kurum’dan lisans alınması zorunludur. Lisans yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları veya Türkiye Cumhuriyeti mevzuatlarına göre kurulmuş tüzel kişilere verilecektir. Kurum lisans alma yükümlülüğü haricinde kalan faaliyetler için güvenlik ve emniyetle ilgili ilkeleri esas alarak; bildirim, izin veya yetki belgesini haiz olması gereken faaliyetleri ve faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin diğer hususları ilgili bakanlıkların görüşü alınarak yönetmelikle belirleyecek ve denetimini gerçekleştirecektir.
. Kurum, yetkilendirilen tüzel veya gerçek kişilerin yüklenici, alt yüklenici, tedarikçi ve alt tedarikçilerinin faaliyetlerini kendi belirlediği usul ve esaslara göre denetleyecektir. Denetim sonucunda Kanun ile belirlenen yükümlülüklere aykırı davrandığı tespit edilen kişiler ile ilgili olarak Kanun’da cezai ve idari yaptırım hükümleri düzenlenmiştir. Tesis İşleten nükleer zararlardan ve tazminatların ödenmesinden, nükleer hadisenin meydana gelmesinde kendisinin, personelinin ve tesisle ilgili teknoloji, mal ve hizmet sağlayanların herhangi bir kusurunun olup olmadığına bakılmaksızın sorumlu olacaktır.
. Santrallerde ortaya çıkan kullanılmış yakıtlar, işletme ömrü boyunca santral sahasında depolanacaktır, yetkilendirilen kişi bu yakıtların tesis içerisinde veya dışarısında her türlü taşınmasından ve lojistiğinden sorumlu olacaktır. Faaliyetler neticesinde ortaya çıkan radyoaktif atıklar Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (“TENMAK”) tarafından bertaraf edilecektir.
. Nükleer Zararlara İlişkin Hukuki Sorumluluk Kanun’un beşinci bölümünde düzenlenmiştir. Bölümde yer verilen hükümlere göre;
a) Tesis İşleten nükleer zararlardan ve tazminatların ödenmesinden, nükleer hadisenin meydana gelmesinde kendisinin, personelinin ve tesisle ilgili teknoloji, mal ve hizmet sağlayanların herhangi bir kusurunun olup olmadığına bakılmaksızın sorumlu olacaktır. İşletenin Kurum’dan almış olduğu yetkinin iptal edilmiş, askıya alınmış veya kısıtlanmış olması, İşletenin Kanun’un beşinci bölümündeki hükümleri kapsamında sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
b) Beşinci Bölüm kapsamında her bir nükleer hadise için sorumluluk miktarları;
aa. Termal gücü 10 MW üzerinde olan nükleer reaktörler ile Kurum tarafından nükleer tesis işletmek için verilecek lisans öncesi yapılacak değerlendirme ile belirlenecek diğer nükleer tesisler için azami sorumluluk 700.000.000 €,
bb. Kanun’un 13/1-a maddesine kapsamına girmeyen nükleer tesisler için azami sorumluluk 70.000.000 €,
cc. TNükleer maddelerin taşınması için azami sorumluluk 80.000.000 €,
dd. Nükleer maddelerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde yapılacak transit geçişleri için ise azami sorumluluk 700.000.000 €,
olarak belirlenmiştir. İşletenler, her bir nükleer tesis veya taşıma faaliyeti için yukarıda ifade edilen tutarlar oranında sigorta yaptırmak veya başkaca bir teminat göstermek zorunda olacaktır.
Kanun’da gereği halinde İşletenin bahsedilen yükümlülüklerine sigorta sağlanabilmesi amacıyla bu doğrultuda bir “Nükleer sigorta havuzu” kurulması da düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre Nükleer sigorta havuzunun işleyişine ilişkin usul ve esaslar Bakanlık ve Kurum görüşü alınarak Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yönetmelikle belirlenecektir.
. Kanun’da Sekizinci Bölüm 24 ve 25. Maddeler ile belirlenen yükümlülüklere aykırı davranan kişilere uygulanacak cezai ve idari yaptırım hükümleri düzenleme altına alınmıştır. Düzenlemeye göre;
i. Nükleer tesis, radyasyon tesisi veya radyoaktif atık tesisinin geçerli bir lisansa sahip olmaksızın işletilmesi,
ii. Faaliyete ilişkin yükümlülükler sona ermeden faaliyetin yürütüldüğü yer veya tesisin, nükleer maddenin, radyoaktif kaynağın veya radyoaktif atığı sahipsiz kalacak şekilde terk edilmesi,
iii. Nükleer madde, radyoaktif kaynak veya radyoaktif atıkların kaybolmasına, çalınmasına veya yetkisiz kişilerin eline geçmesine ihmal göstererek veya dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak neden olunması,
iv. Kanun’da belirtilen istisnalar dışında radyoaktif atıkları veya kullanılmış yakıtları kasten Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisine sokulması,
gibi hususlar suç kapsamına alınmış ve ihlal durumunda 1 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası bin günden on bin güne kadar da adli para cezası, 136.623.000 TL’ye kadar da idari para cezası öngörülmüştür.
IV. SONUÇ
Kanun’da nükleer enerji ve nükleer maddelerle ilgili herhangi bir faaliyet yürütecek gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetlerini yürütmesi esnasında çalışanların, halkın ve gelecek nesillerin iyonlaştırıcı radyasyonun olası zararlı etkilerinden korunmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Tesis işletenler başta olmak üzere yüklenici, alt yüklenici, tedarikçi ve alt tedarikçilerin hukuki sorumlulukları ile yükümlülükleri Kanun kapsamında Kurum’un belirlediği usul ve esaslara göre düzenlenecek ve denetlenecektir. Kurumun bu görevleri yerine getirirken ihtiyaç duyacağı her türlü analiz, danışmanlık, gözetim, inceleme, araştırma, muayene, test, kontrol, eğitim ve sertifikalandırma gibi teknik destek hizmetleri Kanun kapsamında kurulan NÜTED A.Ş tarafından sağlanacaktır. İşletenler, her bir nükleer tesis veya taşıma faaliyeti için Kanun’da belirtilen tutarlar oranında sigorta yaptıracak veya başkaca bir teminat göstermek zorunda olacaktır. Nükleer enerji ve nükleer maddelerle ilgili faaliyet yürütenlerin Kanun’da belirtilen düzenlemelere aykırı davrandığı tespit edildiği takdirde ise Kanun’un beşinci ve sekizinci bölümlerine göre cezai ve idari yaptırım uygulanacaktır. 01.04.2022
[1] Yılankırkan, N. & Doğan, H. (2020). Türkiye’nin Enerji Görünümü ve 2023 Yılı Birincil Enerji Arz Projeksiyonu . Batman Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi, 10 (2) , 77-92
Kaynakça:
- 7381 Sayılı Nükleer Düzenleme Kanunu
- Resmi Gazete (2021). “702 Sayılı Nükleer Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 4/A Maddesi Uyarınca 2022 Yılında Uygulanacak İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ” , 21 Aralık 2021
- Resmi Gazete (2010). “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahası’nda bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliği Anlaşması”, 6 Ekim 2010
- T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2019-2023 Stratejik Planı
- T.C. Dışişleri Bakanlığı (2020). Türkiye’nin Enerji Profili ve Stratejis